Murat Bardakçı isyan etti: Böylelerine İstiklal Mahkemeleri bile merhamet gösteriyor!
Batı medyasının ve FETÖ’nün propaganda desteği, özgürlük çığlıklarıyla HDP ve Kandil isimleri, alenen terör elebaşı Öcalan ve kanlı 6-7 Ekim azmettiricisi Demirtaş ve şişirilmiş sandıklarla intikam ve hesaplaşma yemini eden CHP’li isimler , artık gerçek yüzlerini göstermiyor. tereddüt etmez.
Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Feyza Altun’un paylaşımı üzerinden günden güne kendini hissettiren provokasyonları inceledi.
Bardakçı, CHP’li avukat Feyza Altun’un sosyal medya paylaşımına işaret ederek, “Bugün konuşmayan ünlüler korkaklıklarınızı unutmayacağız. O zaman boşuna sevinmeyin. Tek tek gelip hesap soracağız” “o gün neredeydin” “Bu kadar fanatik ve cahil bir partili değil, bir avukat hanıma ait ve açıkça diyor ki, ‘Korkaklar, çok yakında geliyoruz, hesabını soracağız, vay halinize! Türkiye’deki demokratlar ve özgürlükçüler “çizmeli” oldular!o yazdı.
“AMAZON WALKERS’IN TEKRAR GÜÇ ELDE ETTİĞİNİ VE GÜÇ KAZANDIĞINI HAYAL EDİN”
Bardakçı, Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye yönelik yansımaları hatırlatarak, “‘Şirketlerini ellerinden alacağız’ diye tehditler savurarak zulmünü apaçık ortaya koyan siyasetçilerden daha iktidara gelmeden hesabını soracağız. Amazon firari civcivleri iktidara geldiler, iktidar oldular… Böyleleri İstiklal Mahkemelerini bile af ettiriyor!” terimleri kullandı.
İşte Bardakçı’nın “Postallı demokratlar” başlıklı yazısı;
Sosyal medyada üfürüp kükredip iktidar aleyhinde konuşmayan ünlülerin “korkak” olduğunu söyleyen hanımefendi, “Sizin korkaklığınızı unutmayacağız. Sonra da “Yanlış yere sevinmeyin” diyerek tehdit etti. birer birer gelip o gün nerede olduğunuzu soracak”…
Siyasete sessiz kalan nice ünlü şahsiyet bu uyarıdan sonra başlarına geleceklerden korkmaya ve geleceklerini düşündükçe nasıl da titremeye başladı kim bilir!
Fanatik ve cahil bir partili değil, bir hukukçu hanımın açıkça “Korkaklar, çok yakında geliyoruz, hesabını soracağız, vay halinize!” demesini anlatıyor. Bu açıklama, Türkiye’de demokrat ve liberal kesimin nasıl “çizmeli” hale geldiğinin en son ve harika örneğidir!
“Özgürlüğü ve düşünce özgürlüğünü her fırsatta savunan yanımız şimdi bu hale geldi, militanlaştı” diyemem çünkü onlar hep böyleydi; Hatta bazen gelip gidenlere seslenir, muhalefetteyken özgürlüğün savunucusu haline gelenler, iktidara geldikten sonra, bir zamanlar “baskı” ile suçladıkları önceki rejime merhamet gösterirlerdi.. .
“ESKİ İSTİBDAD’DA ENDİŞEYİZ”
Geçmişten bir örnek: Sultan Abdülhamid’i tahttan indiren ve zulme son veren İttihatçılar, yıllardır dillerini verdikleri hürriyet hayallerinden vazgeçip eskisinden daha da baskıcı bir rejim kurmuşlar, önde gelenlerin bir kısmı Muhalifler vurularak öldürüldü, vaat edilen serbest seçimler meşhur “1912”nin neticesi oldu. özlenen, eski tiranlığın içindeyiz”.
Özgürlük vaatlerinin aksine hareketin örneklerine Cumhuriyet döneminde de rastlanmıştır. Örneğin Tek Parti yönetimini otoriterlikle ve halka zulmetmekle suçlayarak iktidara gelen Demokrat Parti, zamanla Tek Parti dönemine göre sertleşti.
Ülkemizde muhalefetin iktidara geldiğinde halkı eski yönetimine çağırdığı çok örnek var ama demokrasiyi geveleyenlerin tıkandığını gördükleri küçük partilere ve onların adaylarına hakaretler yağdırmaya yeni yeni başladılar. ve daha seçimi kazanacakları belli olmadan hesap sorulacağını hayal etmek!
Bugünün muhalefeti bunları yapmakla meşgul…
“TARAFSIZ” YOKTUR, “GERİ” VARDIR
İktidara karşı olan ama kendilerinden olmayan adayın oyları bölüştürdüğünü ve seçimi kazanmalarını tehlikeye attığını mı düşünüyorlar?
Çizmeleri ayaklarına giyilir, o zamana kadar dillerinden düşürmedikleri “demokrasi”, “düşünce özgürlüğü”, “seçilme hakkı” vb. kavram ve sloganları bin kat daha bir kenara bırakırlar. diktatörler, diktatörlükle suçladıkları iktidardan uzaklaştırılır ve artık kendilerine rahatsızlık verdiğine inandıkları siyasetçinin karşısındadırlar. hakaretten tehdide söylenmemiş söz bırakmıyorlar…
Fırsat bulup da eline geçerse adama daha neler yapacaklarını Allah bilir!
Altı Masa’dan ayrıldıktan sonra Meral Akşener’e yağdırılan hakaretleri, cumhurbaşkanlığına aday olan Muharrem İnce için söylenenleri bir düşünün! Bir sanatçının İnce hakkında söylediği “Sıfırla gitsin” sözü bile diğer patik hakaretlerinin yanında bir iltifattan ibaret!
Sadece rakip siyasetçiler değil, onlardan olmayan ve tarafsız duran esnaflar bile bu tür gösterişli demokratların şerrinden nasibini alıyor. Çünkü çizmeli takımın gözünde asıl sanatçı muhalefet olmak ve rakibe takviyeler vermektir! İktidarı eleştirmeyen sanatçının sanatla işi olmaz; o ucuz bir pislik, kolay bir takipçi ve seçimden hemen sonra hesap vereceğinden emin olacak!
İktidara gelmeden önce “Şirketlerini ellerinden alacağız”, “Hesabını soracağız!” diye tehditler savurarak zulmünü alenen ortaya koyan siyasetçiler! Çığlık atan Amazon kaçak civcivlerinin iktidara gelip güç kazanmasını düşünün…
Böyleleri İstiklal Mahkemelerine bile merhamet gösteriyor!